Bilinmeyen Tarihi Gerçekleri ile Tepedelenli Ali Paşa ve İsyanı

06.12.2023
78
A+
A-
Bilinmeyen Tarihi Gerçekleri ile Tepedelenli Ali Paşa ve İsyanı

tepedelenli

18. ve 19. yüzyılda Yunan Yarımadası’nda 33 yıl kadar Yanya bölgesine idare ederek yöneticilik yapan, devletten daha fazla güçlenme suretiyle Mısır Vadisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa gibi Tepedelenli Ali Paşa’da kendi ülkesi Osmanlı’ya ihanet etmiş ve güç zehirlenmesi yaşayarak payitahta ayaklanmıştır.

 

Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın aksine Tepedelenli Ali Paşa özellikle Avrupa tarihinde oldukça geniş yer bulan, Avrupalılar tarafından Yanya aslanı olarak bilinen yakın dönem Yunan tarihi içinde oldukça önemli bir figürdür.

 

1744 yılında Kuzeybatı Yanya’da Tepetelenli mevkinde dünyaya geldiği bilinmektedir. Doğumu ve eğitimi hakkında bilgiler oldukça kısıtlıdır ve tartışmaları konu olmuştur. Dahası Tepedelenli Ali Paşa’nın kökeni ile ilgili de tartışmalar bulunsa da soyunun Yıldırım Beyazıt döneminde Arnavutluk bölgesinde yapılan savaşlar için Konya civarında gelen bir aileye dayandığı kabul edilir.

 

Tepedelenli Ali Paşa oldukça zeki ve Kurnaz bir kişilikti. Zengin ve varlıklı bir ailede doğsa da akrabaları ile yaşanan çekişmeler sonucunda babası öldürülmüş ve nüfusu gücü zayıflamıştı. Fakat Tepedelenli Ali Paşa pes eden bir kişilik değildi.

 

1768 de Delvine Mutasarrufu Kaplan Paşanın kızıyla evlenen Ali Paşa, mutasarrufun öldürülmesinin ardından bölgede yöneticiliğini ilan etti ve etkisini arttırmaya başladı. Kaplan Paşaya da ihanet ettiği söylenir. Teselya bölgesi artık onun sorumluluğundaydı. İlk işi kendisine sadık Arnavutları örgütlemek ve bu örgütü ile eşkiyalık yapan Hristiyan çeteleri ortadan kaldırmak oldu. Ardından 1787 yılında Yanya’yı elde etmiştir.

 

Özellikle bu bölgedeki eşkıyalık faaliyetlerine karşı göz açtırmıyordu. Çok sert yöntemleri bulunmaktaydı. Sadece eşkıyalık değil bağımsızlık mücadelesi vermek isteyen Rumlara karşı da oldukça sert önlemler alıyordu. Bugün yakın Yunan tarihinde sıkça işlenen Türk düşmanlığının ve iddia edilen zulmünün kaynağı olarak Tepedelenli Ali Paşa yöntemleri ile gösterilir.

 

Tepedelenli aile üyelerine de yönetimde yer açmaktaydı. Oğlu Veli Mora sancağına atanırken İnebahtı ise diğer oğlu Muhtar yönetimine geçti.

 

Bağlı bulunduğu devlet olan Osmanlı’ya bölgedeki ayaklanmaları bastırması, Belgrad seferi gibi önemli seferlere asker ve silah desteği de bulunması sebebiyle faydaları dokunsa da Tepedelenli Ali Paşa, aslında kendi gücünü pekiştirme gayretindeydi. Napolyon’un İtalya seferini ardından bölgeyi hakimiyeti altına alması, Tepedelenli Ali Paşa’nın özellikle Epir yani Arnavutluk’un Adriyatik kısmı olan bölgeyi kendi idaresine almasını sağlamıştı.

 

 

Tepedelenli Ali Paşa Avrupa ve Rusya ile ilişkilerini güçlendirmişti. Hatta Rus çarına Yanya’da Rus konsolosluğu açılmasına izin vermiş, Hatta Çar’a kendisini bağımsız bir devlet yöneticisi olarak Rusya himayesinde tanıması için pazarlık dahi yaptığı idare sürülmektedir.

 

Tepedelenli Ali Paşa pek çok Avrupa ülkesi ile kendi çıkarı için hem ticari hem siyasi anlamda değişik ilişkiler kurmuştu. 33 yıl hüküm sürdüğü bölgede bölge oldukça verimli topraklar ve ticaret yollarına sahipti. Bu nedenle Tepedelenli Ali Paşa her geçen gün yüklü miktarda altın kazanarak nüfusunu arttırmıştır. Ayrıca bu altınları Osmanlı İmparatorluğu başkentinde yani İstanbul’daki casuslarından, payitaht ile ilgili düzenli haberdar olmak kendisine destek olmaları için yöneticilere rüşvet vermek gibi alanlarda da kullanıyordu.

 

Yanya’da adeta bir padişah gibi yaşıyordu. Kendisine ait Sarayı, muhafızları, uşakları, köleleri ve lüks yaşamıyla ingiliz Lord Bryon Tepedelenli Ali Paşa’yı Sarayı’nda ziyaret etmiş ve kendisi için bu notları düşmüştür.

 

Tepedelenli Ali Paşa’nın gücü nüfusu ve zengin Avrupa kentlerinde dillere destandı. Hatta o kadar meşhur bir yönetici olmuştu ki Alexander Dumas, Monte Kristo Kontu kitabında onun kızını hikayesinde kullanmış, ayrıca da Tepedelenli Ali Paşa için bir kitap yazmıştır.

 

Tepedelenli Ali Paşa’nın nüfusu ve Osmanlı Devleti’ni olan zararların artması, kendine ayrı bir devlet kurma tehlikesinin varlığını sezen en zeki Osmanlı padişahlarından biri 2. Mahmut, Tepedelenli Ali Paşa’yı görevden aldı. Bu kararında Fener Rum patrikhanesinin etkisinin olduğu düşünülmektedir. Asıl bu kararında etkili olan ise Sultan Mahmut’un mühürdarı Mehmet Sait Helef Efendi olmuştur.

 

Tabi tüm bunlar için bir sebep gerekliydi. Tepedelenli’nin faaliyetlerinden bıkarak istanbul’a yerleşen Başo Mehmet Bey Tepedelenli Ali Paşa’nın casuslarınca öldürülmek istenir fakat Başo ağa suikastten kurtulur hatta casusları yakalar. Suçlarını itiraf eden suikastçiler Tepedelenli Ali Paşa’nın adını verince, Divan toplanarak o güne kadarki tüm hataların dökümünü de ekleyip kendisinin görevden alınması için ferman çıkarır.

 

Sultan II. Mahmut tahta ölümden dönerek çıkmıştı. Gözü kara ve korkusuz bir padişahtı. İçeride devlet otoritesinin yeniçeriler tarafından zaafa uğratıldığını, sınır bölgelerinde ise idareciler yani ayanların baş kaldırarak merkezi otoriteyi zayıflattığını görüyordu. İlk işi yeniçeri ocağını lağvetti. Ardından merkezi otoriteyi güçlendirmek için hamlelerde bulundu. Merkezi Osmanlı otoritesinin güçlenmesi için Tepedelenli’nin yok edilmesi kaçınılmazdı.

 

Tepedelenli’nin görevden azli için Mora Valisi Hurşid Ahmed Paşa görevlendirildi ve ona sevk edilen kuvvetler Yunan limanlarına yanaşında Tepedelenli Ali Paşa bu kez zamanında oldukça mücadele ettiği Yunan bağımsızlığı için isyan eden gruplar ile bu kez kendini kurtarmak için anlaşmalar yapmaya başladı. Yunan Yarımadası tam bir karışıklı içine girdi. Bir tarafta hem Yunan isyanı hemde Ali Paşanın azli ile görevlendirilen Hurşid Ahmed Paşa ve ordusu, bir tarafta hakimiyetini terk etmek istemeyen Kudretli Ali paşa, diğer taraftada Osmanlı İmparatrorluğundan koparak bağımsız olmak isteyen Yunan isyancılar bulunmaktaydı. Avrupa Devletleri ve Özellikle İngilizler Yunan isyancıları açıktan destekliyordu. Ancak yine İngilizler Rusların yayılımcı politikasının kendilerine zarar verebileceği endişesini taşımaktaydı.

 

Tepedelenli Ali Paşa bölgesine hakim ve güçlü görünse de buna karşın Osmanlı Ordusu kısa zamanda Yuynan yarımadasının çoğundan Tepedelenli’nin hakimetini temizledi ve Ali Paşa Yanya sancağında kaldı.

 

Sultan II. Mahmut Halit Paşa’yı Tepedelenli Ali Paşa’yı ortadan kaldırması için göndermiş ve yoğun gayretler sebebiyle Tepedelenli Ali Paşa Yanya kalesine sıkıştırılmıştır. Son raddede hayatına dokunulmayacağı garatnti edilince Ali Paşa Pandeleimon Manastırı’na sığındı ve hakkında İstanbul’dan gelecek kararı beklemeye başladı. Onun için düzmece bir ferman düzenlenip bu bahaneyle odasına girildiğinde silahlı çatışma yaşanmış ve 14 Şubat 1822 günü Tepedelenli Ali Paşa öldürülmüştür. 2 sene süren kuşatmalar ve çarpışmalar sonucunda Tepedelenli Ali Paşa, oğulları ve torunu öldürülmüş, kellesi 24 Şubat 1822 günü İstanbul’a Sultan II. Mahmut’a getirilmiştir..

 

Tepedelenli Ali Paşa bugün Yunanistan ve Arnavutluk tarifi için önemli bir isimdir. Hatta Arnavutlar kendisinden kahraman olarak bahseder. Tepedelenli Ali Paşa Türk yönetici olarak görülse de aslında Türkçe bilmemekte, Arnavutça konuşmaktadır. Hüküm sürdüğü bölgede resmi dil Yunanca, halk dili Arnavutça olmuştur.

elmas

Başsız cenazesi Yanya kalesine 1768 yılında vefat eden eşi Emine hanımın yanına gömülürken kendi, çocukaları ve torunun kelleleri de İstanbulda Silivrikapıda bir mezarlığa defnedilmiştir. İlk dönemlerinde devlete yaptığı hizmetlerden dolayı Sultan III. Selim tarafından kendisine üç tuğlu paşalık verilmiştir. Dahası ünlü kaşıkçı elmasının kendisine ait olduğu ve mal varlığına el konulduktan sonra Osmanlı hazinesine geçtiği söylenir. İlk dönemlerine Yunan isyancılara göz açtırmasa da son dönemlerinde tahta başkaldırması sonucu Yunan isyanı yaşanan karışıklıkla daha da büyümüş ve güçlenmiş, Tepedelenli Ali paşa isyanı, Yunanistan’ın bağımısınlığının önünü açan bir olay olmuştur.

 

Yararlanılan kaynaklar: Türk Tarih Kurumu   Wikipedia ve İslam Ansiklopedisi

tarihigercekler
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.