Tarihteki En Sıradışı Soygun: Brink’s-Mat – 26 Kasım 1983 Sabah Saat 06:40! (160 KİŞİ)
Tarihi kaynaklarda en büyük altın hırsızlığı olarak adını yazdıran bu dev soygun planı 2 yıl boyunca tasarlanmıştı. Takvimler 1983 yılını gösterirken İngiltere’nin Londra kentinde yaşayan bir grup Soyguncu Çetesi tarafından yapılan bu büyük soygun planı sabah saatlerinde gerçekleştirildi.
Tarihi kaynaklara En Büyük Altın Hırsızlığı olarak damga vuran Brink’s-Mat soygunu bir depoya gerçekleştirildi. 6 kişilik çete üyesi daha önceden anlaştıkları depodaki güvenlik görevlisi Antony Black’in yardımı ile içeriye girebildi.
Söylenenlere göre içeride çalışanlardan biri soygunculardan birinin kayınbiraderiydi ve içeriden bilgi sızdırılmasını, bu sayede çetenin depoya sorunsuz şekilde girmesini sağlamıştı.
İngiltere’nin Londra şehrinde Heathrow havalimanının oldukça yakın bir kısmında bulunan Brink’s-Mat deposu soygunu büyük bir maddi zarara sebep oldu. 2 yıl boyunca süren bu soygun planı neticesinde o döneme göre 26 milyon sterlin altın külçesi, nakit para ve mücevherler ele geçirildi.
Soygun Sabahı Neler Yaşandı?
Soyguncular zaten içerideki casusları sayesinde istihbarat sağlayabilmişlerdi. Çete üyeleri sabah saatlerinde depoya baskın düzenledi ve depo çalışanları kelepçelenerek dövüldü.
İçeri girdiklerinde hiçbiri gözlerine inanamadı. Çünkü soygun planı hazırlanırken sadece birkaç milyon sterlin değerinde para ve mücevher alıp kaçma fikrinde olan bu çete depoya girdiğinde beklemedikleri miktarda büyük altın külçeleri ile karşılaştı.
Tonlarca nakliye kamyonu içerisine o dev altın külçeleri ve değerli eşyalar sıkıştırılarak sırra kadem basıldı ama nereye kadar…
Soyguncular Yakalandı Mı?
Polis geniş bir soruşturma başlattı. Depo güvenlik görevlisi Antony Black başta olmak üzere bir kısım soyguncular da yakalandı ve hapis cezasına çarptırıldı. Ancak altınların büyük bir kısmı hala sırrını koruyor.
Hem o dönemde hem de birkaç yıl sonra davaların yürütüldüğü dönemde araştırma yapılsa da altınların büyük bir kısmına ulaşılamadı. Söylenenlere göre altınlar çalındıktan sonra eritilmiş ve yeniden işlenmişti.
Hatta polisin elinden kaçan soyguncular bu altınları kullanarak kendilerine İngiltere’nin farklı bölgelerinden mülk satın almıştı. İngiltere tarihindeki en büyük skandal olarak yerini alan, gazete manşetlerinden düşmeyen Brink’s-Mat soygunu ondan sonraki dönemde güvenlik konusunda daha ciddi ve sert tedbirlerin alınmasını gerektirmişti.
26 Kasım 1983 Saat 06.40…
İngiltere tarihine en büyük altın soygunu olarak adını yazdıran ve dünya çapında da hem kitaplara hem de filmlere konu olan Brink’s-Mat soygunu planlama aşaması tam 2 yıl boyunca sürdü.
Bu süreçte her bir çete üyesi depo hakkında geniş bir bilgi elde etti. Deponun güvenlik görevlisi ile irtibat kuruldu. 26 Kasım 1983 yılında Saat sabah 6.40 geçe önce 6 kişilik bir çete havalimanı yakınlarındaki deponun yanına geldi.
Antoni Black büyük bir soğukkanlılıkla soyguncuları içeriye aldı. Depodaki çalışanları bağladı ve üzerlerine kaba kuvvet uygulayarak etkisiz hale getirdi.
Bu soygunun ünü öyle çok yayıldı ki “The Great Gold Robbery” isimli bir belgesel hazırlandı. Soygun’un detaylarının en ince ayrıntılarına kadar aktarıldığı bu belgesel tüm dünya tarafından yüzlerce kez izlendi.
Yıllarca Kaçtı Ama…
Soygunculardan biri polislerden kaçmayı başarmıştı ancak oldukça ilginç bir şekilde yakalandı. Hiç kimsenin beklemediği bir anda tarihler 1996 yılını gösterirken bir yol kavgasına karışan Kenneth Noye kavga sırasında Stephen Cameron isimli bir gencin ölümüne sebep oldu.
Olay yerinden hızla uzaklaştı ve İspanya’ya kaçtı. Bu olayın ardından tam 2 yıl sonra İspanya’da yakalandı ve İngiltere’ye iadesi gerçekleşti. Mahkemeye çıkan Noye ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.