Tarihin En Gizemli Örgütü: Hasan Sabbah ve Haşhaşiler

22.04.2021
519
A+
A-
Tarihin En Gizemli Örgütü: Hasan Sabbah ve Haşhaşiler

Hasan Sabbah ve Haşhaşiler

Tarihteki ilk suikastçiler olarak anılan Haşhaşiler ve onların başı olan Hasan Sabbah birçok kitaba ve filme konu olmuş ve onların yaşadıkları dönemde dünyaya saldıkları dehşet her zaman ilgi çekici konulardan biri olmuştur.

İran’ın Rey şehrinde 1052 tarihinde doğan Hasan Sabbah İran’da büyümüş yetişmiş ve Şia mezhebinin on iki imam koluna bağlanmıştır. Hayatı hakkında birçok rivayet ve menkıbe olan Hasan Sabbah hakkındaki net bilgilere zaman içerisinde ele geçirdiği Alamut kalesinin Moğollar tarafından 1257 yılında tamamen yok edilmesi sebebiyle ulaşılamamıştır. Bu yüzden Hasan Sabbah ve Haşhaşiler hakkındaki bilgilerin çoğu menkıbe ve hikayelerle toparlanmıştır.

Rey şehrinde eğitim hayatına devam eden Hasan Sabbah bir süre sonra İsmaili mezhebini yaymaya çalışan bir Dai ile karşılaşmış ve İsmaili mezhebinin öğretilerini benimsemiş ve artık İsmaili mezhebinin yayılması için çalışmaya başlamıştır. Bu uğurda öğrenciler yetiştirmiş, medreseler kurmuş ve zamanın hemen bütün ilimlerini tahsil etmiştir. Bu ilimleri de İsmaili öğretisini yaymak amacıyla kullanan Sabbah müritlerini hem bir talebe hem de birer savaşçı olarak yetiştirmiş ve zamanın en büyük suikast örgütünün lideri olmuştur.

Aldığı eğitimler sebebiyle halk arasında sivrilen Sabbah Selçuklu sarayının da dikkatini çeker. Bununla birlikte devlet kademelerinde bir memuriyet için Nizamülmülk’e müracaat eden Hasan Sabbah Büyük Selçuklu Devleti’nin maliye bölümünde bir memuriyete başlamış ve sivri zekasıyla oldukça başarılı işler yapmıştır. Ancak Sabbah’ın gözü daha yükseklerdedir. O devleti ele geçirmek veya Nizamülmülk’ün yerine vezir olmak derdindeydi. Bunu çok geçmeden anlayan Nizamülmülk ise Hasan Sabbah’ı Sultan Melikşah’ın gözünden düşürecek bir düzen kurmuş ve bunda da başarılı olmuştur. Devletin gelir gider kalemlerinin incelenmesi işini üzerine alan Hasan Sabbah vadettiği sürede işi tamamlamasına rağmen evrakları Nizamülmülk’ün değiştirmesi sebebiyle Melikşah karşısında büyük bir acziyete düşmüş ve sürgüne gönderilmeye mecbur olmuştur.

Bu olay üzerine intikam yemini eden Hasan Sabbah, Nüzamülmülk ve Melikşah’ı öldürmeye yemin etmiş, kendisine taraftar toplamak ve öğretilerini yaymak amacıyla İran’ın farklı şehirlerini dolaşmıştır. En son Alamut Kalesi’nde karar kılan Hasan Sabbah küçük bir oyunla kaleyi ele geçirmiş ve bütün karargahını burada oluşturmuş ve müritleriyle kaleye kapanarak özellikle dönemin en büyük devleti olan Büyük Selçuklu Devlet’i başta olmak üzere birçok devlet kademelerinde yapılan önemli suikastların mimarı olmuştur.

Alamut Kalesi İsmaili veya Batıniler’in merkezi olmuş ve çok katı kurallarla yönetilmiştir. Burada Hasan Sabbah kendini adeta bir tanrı gibi ulaşılması ve görülmesi zor bir mertebeye yükselmiş ve yüce imam olarak ömrünün sonuna kadar burada yaşamış ve burada ölmüştür. Kale içerisinde ve dolayısıyla Batıni tarikatında alkol yasaklanmış, kadınlarla ilgili her türlü konu yasaklanmış, müzik, evlenmek, çocuk sahibi olmak kısaca bir kişiyi dünyaya bağlayacak her şey yasaklanmış ve buna karşılık da en küçük bir hatanın cezası da ölüm olarak belirlenmiştir. Bu sebeple Hasan Sabbah müritlerinin sadece kendisine ve davalarına bağlı olmalarını sağlamıştır.

Bunlarla birlikte her türlü silah kullanmayı ve savaş tekniklerini de müritlerine öğreten Hasan Sabbah bulunduğu coğrafyanın birçok noktasında önemli suikastlar düzenleyerek etrafına korku salmıştır. Suikastçıların çeşitli tekniklerle beyinlerini yıkayan Sabbah onları adeta ölüme koşarak gitmelerini sağlamak amacıyla öldükten sonraki cennet hayatını ve hurileri, şehitlik mertebesini iyice benimseten Sabbah bu sayede korkusuz ve ölüme adeta meydan okuyan savaşçılar yetiştirmeyi başarmıştır. Ancak zamanla halk arasında korkusuz bir şekilde vahşice bu cinayetleri işleyen kişilerin ancak haşhaşın etkisiyle bu şekilde olacakları yaygınlaşmış ve zamanla bu tarikata mensup olanlara Haşhaşiler denmiştir. Onun teşkilatlandıktan sonra ilk kurbanları önce vezir Nizamülmülk daha sonra ise Sultan Melikşah olmuştur.

Hasan Sabbah’ın ölümünden sonra bir müddet eylemlerine devam eden tarikat zamanla öğretilere olan inancın zayıflaması, kuralların katı olması sebebiyle zayıflamış ve Moğol hükümdarı Hülagu tarafından Alamut kalesinin yıkılmasıyla tarih sahnesinden çekilmiştir.

Hasan Sabbah hikayesi,
Hasan Sabbah ve Haşhaşiler Kitap,
Haşhaşi ne DEMEK,
Haşhaşiler dini,
ii. hasan (haşhaşi),
Haşhaşiler’in özellikleri,
Haşhaşiler Selahaddin Eyyubi suikastı,
Günümüzdeki Haşhaşiler,Hasan Sabbah ve Haşhaşiler,Tarihteki ilk suikastçiler

 

Hazırlayan : Cem Demirtay

LÜTFEN  kaynak LİNKİ  belirtin, tüm hakları saklıdır, alıntı yapılamaz .

tarihigercekler
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.