Baybars’ın Çocukluk Yılları ve Eyyübi Devleti’ne İlk Adımı
Baybars, tahmini olarak 1223-1228 yıllarında Dest-i Kıpçak yöresinde dünyaya gelmiştir. Ailesi Kıpçak Türklerinden olan Baybars’ın doğduğu Dest-i Kıpçak yöresi, Karadeniz’in kuzeyinde yer alan Orta Avrupa sınırlarından Türkistan’ın iç kısımlarına kadar uzanmaktadır. Baybars, bu yörenin güneyinde çocukluk dönemini geçirmiştir.
Baybars’ın çocukluk dönemlerinde Dest-i Kıpçak’ta bir baskın gerçekleşmiş ve Baybars köle tüccarları tarafından kaçırılmıştır. Önce Sivas sonra Halep köle pazarlarında satışa çıkarılmış ve Halep’te Eyyübi Devleti sultanı Necmeddin Salih Eyyüb’ün emiri Aytekin Bundukdâri tarafından satın alınmıştır.
Emir Aytekin Bundukdâri’nin Baybars’ı satın alma sebebi; Baybars’ın gözünde bulunan bir lekeden dolayı çok ucuz bir fiyata satılmasıydı. Emir Aytekin Bundukdâri, Baybars’ı Sultan Necmeddin Salih Eyyubi’ye takdim etmiştir. Baybars, “Bahri Memlükler” grubuna denizci olarak katılmış ve burada savaş ve deniz alanında pek çok eğitim görmüştür.
Sultan Baybars’ın Fiziksel Özellikleri
Baybars mavi gözlüydü; fakat gözünde küçük bir leke bulunmaktaydı. Uzun boy ve kalıplı, sportif bir vücuda sahipti. Oldukça zekiydi. Girdiği ortamlarda konuşmalarıyla halkın ve askerlerin beğenisini toplardı. Çok güçlü ve gözü pek bir savaşçıydı. Çocukluk yıllarında bile doğduğu topraklara cami, aşevi, mektep, kütüphane vb. kuruluşlar inşa etmenin hayaliyle yaşıyordu.
Baybars’ın Şöhret Basamaklarına Adım Attığı İlk Olay
Eyyübi Sultanı Necmeddin Salih Eyyübi, Haçlılarla savaşarak Kudüs’ü fethetmişti. Bunun üzerine Fransa kralı 9. Louis Eyyübi topraklarından olan Mısır’a saldırmıştır. Eyyübi sultanı her ne kadar bu duruma kızsa da hasta olduğundan engel olamamıştır. Hastalandıktan kısa bir süre sonra vefat eden Eyyübi sultanı Necmeddin Salih Eyyübi’nin ölümünü saray mensupları ne kadar saklamaya çalışsalar da bir şekilde sultanın ölüm haberi Haçlılara ulaşmıştır. Bunun üzerine Haçlılar ayaklanarak Eyyübi Devleti’ne saldırışa geçmiştir. Baybars liderliğindeki Bahr-i Memlükler, bu orduyu başarılı bir şekilde bastırmıştır. Öyle ki; Baybars, artık dilden dile dolaşan bir kahraman unvanını almıştır.
Necmeddin Salih Eyyübi’nin oğlu Turan Şah, tahta geçer geçmez Haçlılar üzerine sefer düzenlemiş ve Fransa kralı 9. Louis’i esir olarak almıştır. Turan Şah, annesi Şeceratu’d-Dûr ile daima zıtlıklar yaşamış ve bu durum Turan Şah’ın yıkılışına neden olmuştur. Turan Şah vefat ettikten sonra yerine annesi Şeceratu’d-Dûr geçmiştir. Fakat bir kadının hükümdar olamayacağını savunan devletlerin varlığı Şeceratu’d-Dûr’un Bahri Memlük İzzeddin Ayberk ile evlenmesini zorunlu kılmıştır. İzzeddin Ayberk Memlüklerin ilk sultanı olarak kabul edilmektedir.
İzzeddin Ayberk kendini sultan olarak kabul ettirme ve Haçlılar gibi pek çok sorunla uğraşmaktaydı. Bu dönemde İzzeddin Ayberk kadar olmasa da etkili üç kişi daha bulunmaktaydı. Bunlar Bahri Memlük grubundaki Baybars, Kalavun ve Aktay’dı. İzzeddin Ayberk, Aktay’ın tehdit edici davranışlarından dolayı endişe duymaktaydı. Bunun üzerine Ayberk, Aktay’ın kellesinin uçurulması ve bu kellenin Baybars ve Kalavun’un önüne atılmasını emretmiştir. Baybars ve Kalavun bunun üzerine Suriye Eyyübilerine sığınmış ve daha sonra Gazze’ye çekilmişlerdir. Ayberk, başka bir kadınla nişanlanınca eşi Şeceratu’d-Dûr, Ayberk’i öldürtmüştür. Ayberk’ten sonra yerine Nureddin Ali geçmiştir. Bu olaydan sonra Şeceratu’d-Dûr da öldürülmüştür.
Nureddin Ali tahta geçtikten sonra atabeyi Kutuz’la birlikte Bahr-i Memlüklerle savaşmışlardır. Fakat Kutuz ve Nureddin Ali bir süre sonra Bahr-i Memlükleri affetmiştir. Çünkü Memlük devletinin Bahr-i Memlüklerin gücüne ihtiyacı vardı. Nureddin Ali her ne kadar sultan olsa da tüm devlet işleri Kutuz tarafından yürütülmekteydi. İlhanlı Hükümdarı Hülagu, Abbasi halifesini idam ettirmiş ve Bağdat’ı talan etti. Hülagu bu olaydan sonra sırasıyla Diyarbakır, Halep ve Antep’i de talan etmiş ve ardından Gazze sınırlarına kadar ulaşmıştır. Hülagu, Kutuz’a teslim olması için elçi göndermiş; fakat Kutuz, Baybars’ın önerisiyle bu elçileri katlettirmiştir.
Baybars öncülüğündeki Memlük ordusu 1620’de Kahire’den ayrıldı ve Ayn Calut’a geldi. Moğollar üzerine saldıran bu ordu kısa bir direnişten sonra Gazze şehrini almıştır. Kutuz ve Baybars’ın orduda İslamiyet ile ilgili yaptığı konuşmalar Memlük ordusuna enerji vermiş ve bu ordu, cihat anlayışıyla tekrar Moğolları mağlup etmiştir. Memlük ve Moğollar tekrar savaşa girdi ve bu savaşta Memlükler’in hilal taktiği ve kullandıkları humbaralar sayesinde savaşı Memlük Devleti kazanmıştır. Bu savaşın sonuçları aşağıda listelenmiştir.
- Memlük Devleti, İslam dünyasında büyük bir şöhrete sahip oldu.
- Eyyübi Hanedanlığı İslam dünyasında şanını kaybetti.
- Kuzey Afrika geri alındı.
- Moğol etkisi kırıldı.
- Baybars büyük bir şana sahip oldu.
Baybars’ın Sultanlığa Adımı
Moğollarla savaşmadan önce Kutuz, Baybars’a Şam valiliği sözünü vermiş; fakat tutmamıştır. Bunun üzerine Baybars ve iki arkadaşı Kutuz’u katletmiş ve bilinmeyen bir yere defnetmiştir. Baybars’ın Kutuz’u bilinmeyen bir yere defnetmesinin sebebi; halkın Kutuz’u çok sevmesi ve onun ölümünün halkta isyan çıkaracağı düşüncesiydi. Baybars, Memlük’ün ileri gelenlerinden biat almış ve bu biat için halk üzerinde olumlu yönde çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmalar genelde sosyal ve ekonomik alanlardaydı. Baybars bu çalışmalarıyla hem halka hem de ileri gelen kişilere karşı kendisinin güvenilir olduğunu ispatlamıştır.
Baybars’ın Sultan Olarak İlan Edilmesi
Baybars, Abbasi halifesinin kardeşi Ahmed’i Kahire’ye davet etmiş ve onu büyük bir törenle karşılamıştır. Baybars, Ahmed’i halife olarak ilan etmiş ve Halife Ahmed de Baybars’ı Sultan olarak ilan etmiştir. Sultan Baybars’ın Halife Ahmed’e yakınlaşmasının sebebi; halifelik sembolünü yanında bulundurarak İslam dünyasında yerini sağlamlaştırma isteğiydi. Sultan Baybars ve Halife Ahmed Moğolların Halep, Hama ve Humus’un işgal edildiği haberi üzerine sefere çıktı. Bu seferde Halife Ahmed hayatını kaybetmiş ve yerine yine aynı hanedandan “Ahmed” adında biri halife seçilmiştir.
Sultan Baybars’ın Saltanat Dönemi
Sultan Baybars, kendi saltanatında aşağıdaki faaliyetlerde bulunmuştur.
- Sahip olduğu bölgelere aşevleri, saraylar, kütüphaneler, hastaneler vb. kuruluşlar inşa etmiştir.
- Kabe’yi yenilemek için çalışmalar yapmıştır.
- Moğollarla çetin savaşlar yapmış ve kazanmıştır. Bu durum halkın Sultan Baybars’a olan bağlılığını artırmıştır.
- Ermeni Krallığı’nı fethetti. Böylece Haçlıların etkisini kırmıştır.
- Antakya’yı ele geçirdi.
- Kuzey Afrika’da etkin olan Batıni İsmail’i ortadan kaldırdı.
Bazı kaynaklar Sultan Baybars’ın ölümünün kımız tüketimi sonucu zehirlenme olduğunu söyler. Fakat yeni kaynaklara göre Sultan Baybars’ın dizanteriden öldüğü ortaya çıkmıştır. 1 Temmuz 1277 tarihinde hayatını kaybeden Sultan Baybars, önce Şam kalesine ardından Selahaddin Eyyübi’nin babasının mezarının yanına defnedilmiştir. Sultan Baybars’tan sonra tahta Baybars’ın 17 yaşındaki oğlu Melik Said geçmiştir.