Osmanlı Ordusunda Yeniçeri Ocağının Önemi

12.11.2020
490
A+
A-
Osmanlı Ordusunda Yeniçeri Ocağının Önemi

Askeri bir sınıf olarak Osmanlı İmparatorluğu’nda kurulmuş yeniçeriler, dünya tarihinde bulunan ilk sistemli ve çağdaş ordu olma özelliğini de taşımaktadır. 15. Yüzyılda kurulan ve birçok savaşı kazanan bu askeri oluşum, aynı zamanda döneminin en etkili askeri kuvveti olarak da kabul edilmiştir.

16. ile 17. Yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğu’nun durakladığı ve gerilediği zamanlarda askeri zaferlerini yitirmiş ve zaman içerisinde imparatorluğa uygulamış olduğu isyan ve baskılar sebebiyle ortadan kaldırılmıştır.

Yeniçerilerin Doğuşu

Osmanlı Devleti’nin topraklarının zaman geçtikçe artış göstermesi ile beraber yeni bir ordu sisteminin arayışı başladı. Yıldırım Bayezid zamanında kurulmaya başlanan bu askeri sınıfın aslında Osmanlı Devleti’nin kuruluşu zamanında çalışmaları yapılmış ancak bir türlü uygulamamıştı.

Bu ocak, acele şekilde alınan bir kararla değil zaman içerisinde gelişim gösteren askeri fikirlerin belli periyodik bir düzene oturtulması sonucunda oluşturulmuştur.

Bu sebeple devşirme usulü ile kurulan yeni bir ocak kurulmuştur. Devşirme uygulamasında gayrimüslim olan ailelerden 10 ile 18 yaş arası erkek çocukların alınması, Türk ailelere teslim edilmesi ve Türk ailelerinin bu çocuklara gelenek-görenek, örf-adet, askeri eğitim, Türkçe konuşma gibi hayati önem taşıyan konularda eğitim vermesi ve hemen akabinde sünnet edildikten sonra acemi ocağına yollanması şeklinde bir uygulama vardı.

Acemi ocağında görmüş oldukları eğitimden sonra başarılı olan gençler daha sonrasında yeniçeri ocağı olarak isimlendirilen askeri birliğe girmeye hak kazanıyorlardı. Son etapta ise bu gençlerin zekâ seviyeleri ve kişilik özellikleri belirlenerek eğitimleri alan gayrimüslim gençlere bu kriterlere göre sarayda önemli görevler tahsis edilmiştir.

Geriye kalan diğer erkek acemiler ise Ocak’ta askerlik yapmaya başlamışlardır. İlk zamanlarda kapıkulu ordusunda sayıları çok az olsa da zamanın geçmesi ile beraber sayıları yaklaşık olarak 200 bine yaklaşmıştır. Yeniçeri gelirini ise ulufe ismi verilen bir maaş ile sağlanmıştır. Senede bir takım elbise, 3 ayda bir yevmiye ve padişahın dağıtmış olduğu cülus bahşişi adı altında bir gelirleri mevcuttu.

Yeniçeriler ilk kurulduğu zamanlarda cemaat veya sekban bölükleri ismi ile anılırlardı. Fatih Sultan Mehmet Han’ın uygulaması ile bu askeri sınıfa sekban ismi de denilmiştir. Tabii çeşitli kaynaklarda cemaat ortalarının segmanlar ve ağa bölümlerinden meydana geldiği belirtilmiş olsa da aslında her iki kaynak da tarihçiler arasında kullanılmaktadır.

Makale de belirtildiği gibi Yeniçeri Ocağı’na alınan acemi oğlanlar, genel itibari ile gerek yetenek, gerek kuvvet, gerek zekâ gibi çeşitli kriterlere göre sınıflara ayrılmaktaydı. Bu sınıflar aşağıda belirtilmiştir.

Cemaat Ortaları

100 kişiden oluşmaktaydı. İlk kurulmuş olan bölük şeklindeki cemaat ortalarının komutanları yaya başladı.  Bölükte genel itibariyle zemberekçi, Katrancı, Deveci, Turnacı olarak çeşitli görevler yapılmıştır.

Sekban Bölükleri

Fatih Sultan Mehmet Han zamanında kurulan bu bölük genel itibariyle padişaha bağlı bir şekilde görev yapan askerlerden meydana gelmekteydi.

Aynı zamanda karakullukçu, usta, başçavuş, kapıcı başı, orta çavuşu, kul kâhyası gibi çeşitli sınıflarda da oluşturulmuş olan Yeniçeri ocağı Osmanlı Devleti’nin ilk zamanlarında çok büyük zaferlere imza atmıştır. Makalede de belirtildiği gibi son zamanlarda artık Yeniçeri ocağı Osmanlı Devleti’ne yardım etmekten ziyade Osmanlı devletinin başına adeta Bela olmuştur. Bu bella İkinci Mahmut zamanında kaldırılmıştır.

II. Osman (Genç) olarak tanınan padişah Hıttın seferi esnasında orduya hücum emrini vermiş, fakat ordu’da bulunan askerler maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle padişahın emrine itaatsizlik etmişlerdir.

Sefer dönüşü İkinci Osman, karısı ile bir keresinde sohbette yeniçeri Ocağı’nı ortadan kaldırmayı planladığını söylemiştir. Fakat padişahın karısı bu durumu cariyelerden birine söylemiş, cariyelerden biri ise bu konuyu götürüp yeniçeri ocağında komutan unvanında bulunan bir askere anlatmıştır. Bu durum aslında Yeniçeri ocağında bulunan askerlerin İkinci Osman ismi ile bilinen padişahı sarayda kovalaması ve boğması sureti ile sonuçlanmıştır.

Gel zaman git zaman derken Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması II Mahmut döneminde nasip olmuştur.

tarihigercekler
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.