Kelime anlamı ”elçi” olan sefir;devletin diplomatik amaçlarla başka bir devlete yolladığı kişiye denir.Osmanlı İmparatorluğu,Klasik Dönem’den beri bu müesseseye önem vermiş ve Hammer’e göre ilk sefaret heyetini 1479 yılında Venedik’e göndermiştir.Ayrıca Hammer’in Osmanlı İmparatorluğu Tarihi adlı eserinin sonunda verdiği elçiler listesinde Osmanlı İmparatorluğu’nun 1774 yılına kadar türlü sebeplerle bir takım devletlere 205 adet elçi gönderdiği saptanmıştır.
16.yüzyıldan itibaren sefirlik derecelere ayrılmış ve ”Büyük Elçi”,”Orta Elçi” gibi kavramlar ortaya çıkmıştır.Ayrıca bir mektup götürmek amacıyla gönderilen elçiye de ”Nameres” adı verilmiştir.
Sefir mutlak bir sınıftan seçilmeyip,muhtelif sınıflardan mevki ve şöhret sahibi kişilerden seçilmiştir.Sefirlerin mutlak surette lisan bilmesi ve diplomatik kaideler hakkında bilgisinin olması gerekmekteydi.Öyle ki 16. asırdan itibaren lisan meselesi o derece önemli hale gelmiştir ki,bir kısım Alman ve Leh asıllı kişiler bu göreve tayin olunmuştur (1549 yılında Mahmut adında bir Alman,Alman İmparatorluğu’na elçi olarak gönderilmiştir).
Sefirlere -geri döndüğünde alınmak şartıyla- defterdarlık,nişancılık,Rumeli ve Anadolu beylerbeyiliği,Anadolu kazaskerliği gibi payeler verilmekte,bu surette muhattap devlet nezdinde elçinin konumu daha da önemli bir hale getirilmekteydi.Sefirin ihtiyaçları için yüklü miktarlarda harcamalar yapılmakta ve devletin ihtişamına yaraşır bir debdebe içinde olmasına gayret sarf edilmekteydi.
Sefirler huduttan içeri girdikten itibaren o devletin misafiri sayılmakta ve her türlü ihtiyaçları karşılanmakta idi.En önemli görevleri gönderilen namenin devlet hakimine törenle sunulması olduğu tüm sefaretnamelerde ittifakla vurgulanmaktadır.
Sefirlerin kaleme aldığı sefaretnameler,Osmanlı İmparatorluğu ile diplomatik temasın kurulduğu devletin siyasi ve kültürel ilişkilerini ortaya koyması bakımından önemlidir.Ayrıca sefirlerin devlet hakkındaki gözlemleri,devletin coğrafi yapısı,halkının durumu gibi bilgiler de sefaretnameleri çok değerli kılmaktadır.Bu sefaretnamelerin en meşhuru Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi tarafından kaleme alınan Fransa Seyahatnamesi’dir.Sefaretnamede Fransa’nın idari ve sosyal hayatı,askeri durumu,kültürü,eğitim sistemi,sanayisi ve medeniyet seviyesine ışık tutulmuştur.