Minos Uygarlığının Sonu: Thera Patlaması Vakası
Tarihi milattan önce 1600’lü yıllara dayanan Thera patlaması Santorini’de yaşanan ve o dönemin en büyük yıkımı olarak kabul edilen bir vakaydı. Volkanik patlama sırasında yaşananlar aslında büyük bir uygarlığın çöküş sürecini hızlandıran bir dönemi beraberinde getirmişti. Kaynaklar o döneme ışık tutan araştırmacıların gün yüzüne çıkarmış olduğu gerçekliği ortaya koyduğunda aslında koskoca bir uygarlığın çöküş sürecinde zayıflamasına sebep olabilecek bu devasa volkanik olayın izlerini de anlayabilmeyi sağlıyor. O dönemde hem tarımda hem de deniz ticaretinde büyük bir gelişme kaydeden Minos uygarlığı yaşanan patlama ile birlikte yavaş yavaş çöküş sürecine geçerken mitolojik kaynaklarda da farklı efsaneleri beraberinde getirmiştir.
Atlantis efsanesinin doğmasında aslında 1600’lü yıllarda Santorini’de Minos uygarlığının yaşamış olduğu bu büyük patlamanın da etkisi vardır. Aslında bu bu felaket küresel olarak bir iklim krizini tetiklerken felaketin ardından Santorini de Kaldera kalıntılarına rastlanmıştır. şimdi konuyu biraz daha ayrıntıyla ele alalım.
Sanıldığının aksine yaşanan bu patlama sadece Santorini bölgesini değil yakın civardaki tüm bölgeleri de etkilemiştir. Hatta söylenene göre Akdeniz’i ve dünyanın iklimin etkileyecek bir felakete kadar sürüklemiştir. Günümüzde hala gizemini korumayı sürdüren Minos uygarlığının çöküş sürecindeki teorileri ele almadan önce Atlantis efsanesine de bir göz atmak gerekiyor. Belki de antik dünyanın görülebilecek en ilginç ve büyük doğal afetlerinden biri kabul ediliyor. Aslında kaynaklar da bu süreci destekleyici şekilde verilerini ortaya koyuyor. Peki bu devasa patlamanın arka planında nasıl bir çöküş süreci yer alıyor?
Gizemli Minos Uygarlığı
Gizemli Minos uygarlığının çöküş sürecini etkileyen bu patlamanın şiddeti tarihi kaynaklarda nasıl aktarılıyor? O dönemde hala aktifliğini koruyan ve yüzyıllardır halkın sorunsuz şekilde yaşamını sürdürürken farkında olduğu Thera Yanardağı tam da o yüzyılda büyük bir hareketlilikle patladı. Milattan önce 1600’lü yıllarda ortaya çıkan bu patlama o güne kadar belki de hiç görülmemiş bir şiddetle meydana geldi. Patlama sırasında volkan içerisinden çıkan lav ve küller yaklaşık 100 kilometreye kadar ilerledi. O döneme kadar en büyük patlamanın 1883 yılında yaşanan Krakatoa patlaması olduğu düşünülüyordu. Ta ki bu büyük felakete kadar…
Kaynaklar net şekilde 83 yılında gerçekleşen patlamadan dört katı daha büyük bir felaket olduğunu ifade ediyor. Patlamanın şiddeti ile beraber volkan’ın merkezi noktasının çöküşe geçtiği ve Santorini de ilk kez ikonik bir kaldere oluştuğu da ifade ediyor. Tarihler milattan önce 1600’lü yılları gösterirken o gün başlayan bu şiddetli patlamanın hemen ardından söylenenlere göre dev bir tsunami dalgası ortaya çıktı. Ege denizi’nden başlayan tsunami dalgası Girit’in Kuzey kıyılarına kadar ilerledi. O dönemde hem denizcilik faaliyetlerinde hem de tarımda gelişmiş olan Minos uygarlığını kendi içine alarak tarım alanlarını ve liman kısımları sular altında bırakan bir felakete dönüştü. O döneme kadar antik dünyanın gelişmiş bir medeniyeti olarak kabul edilen Minos uygarlığı yaşanan patlamanın etkisiyle parlak günlerini geride bıraktı.
Minos Uygarlığında Karanlık Günler Başladı
Özellikle liman bölgesindeki çöküşü Tsunami dalgasının etkisi oluşturdu. Volkanik küller ve lavlar bu bölgeyi kaplayarak tarımın tamamen yapılmaz hale gelmesine sebep oldu. Bu durum hem tarımda hem deniz ticaretinde ekonomik olarak büyük bir çöküş sürecinin başlangıcını getirdi. Ticaret filoları ortadan kalktı. Tsunaminin ardından yaşanan ufak depremlerle birlikte ekonomi tamamen çöküşe geçti. Arkeolojik kazı çalışmaları sırasında elde edilen bulgular patlamanın ardından uygarlığın bir süre daha ayakta kaldığını da fark ettiriyor. Ancak şunu açıkça söylemek mümkün; Minoslular bu felaketin ardından oldukça zayıfladı ve en fazla birkaç yüzyıl yaşayabildi.
Bu felaketin efsaneleri yansıyan boyutu da bulunuyor. Patlamanın yunan mitolojisine yansıyan tarafı da oldukça ilginç. Titan Savaşı ve Zeus’un yıldırımları gibi mitolojik hikayelerin arka planında bu patlamanın etkisinden bahsediliyor. Mısır’da bulunan bir yazıt üzerinde de Minos halkının yaşamış olduğu felaket günlerinin yazdığı ifade ediliyor. Platon’un dev eserinde yer aldığı Atlantis hikayesinin aslında Thera patlamasından esinlenerek hayata geçirildiği de tarihi kaynaklarda ortaya atılan bir iddiadır. Aslında bu doğa faaliyeti Çin kayıtlarına da geçmiştir. Çin’in bambu yıllıkları içerisinde Thera patlamasının küresel olarak o dönemi nasıl etkilediğine ışık tutulmuştur.