Meksikalı Generalden Bir Garip Cenaze Töreni

Meksikalı General Antonio López de Santa Anna 18. Yüzyılın sonlarında Veracruz’da doğmuştur. Erken yaşlarda askeri eğitim alarak askeri kariyerine başlamıştır. 19. Yüzyılın başlarında Meksika’nın bağımsızlık mücadelesinde aktif ve önemli bir rol oynamıştır. Bağımsızlık savaşı esnasında Meksikalı isyancı liderlerle birlikte İspanyol Hakimiyetine karşı savaştı ve bu mücadelede önemli zaferler elde etti. Ancak, Meksika’nın bağımsızlık kazanmasından sonra, Santa Anna’nın siyasi kariyeri onun askeri başarılarından daha fazla dikkat çekti. 1833’te Meksika başkanlığına seçilen Santa Anna, otoriter bir lider olarak tanındı ve siyasi muhaliflerine karşı sert önlemler aldı. Başkanlık görevine birkaç kez geçici olarak geri döndü ve ayrıca diktatörlük dönemleri yaşandı.
Santa Anna’nın tarih boyunca en çok tanındığı olaylardan biri, 1836’da Texas’ın bağımsızlık mücadelesi sırasında gerçekleşen Alamo Muharebesi’dir. Bu çatışmada, Santa Anna’nın yönetimindeki Meksika ordusu, Alamo’daki Texan garnizonunu yenerek büyük bir zafer elde etti. Ancak, bu zaferin ardından Santa Anna’nın kuvvetleri, San Jacinto Muharebesi’nde Texas milisleri tarafından yenilgiye uğratıldı ve Santa Anna esir alındı.

Santa Anna, serbest bırakıldıktan sonra, Meksika’nın toprak kayıpları ve iç karışıklıklarla mücadele ettiği bir döneme denk gelen Meksika-Amerika Savaşı’nda önemli bir rol oynadı. Ancak, savaşın sonunda Meksika’nın topraklarının büyük kısmını kaybetmesi, Santa Anna’nın siyasi düşüşünü hızlandırdı. Sonunda, Meksika’dan sürgüne gönderildi ve Avrupa’da yaşamının geri kalanını geçirdi.
General Antonio López de Santa Anna Meksika-Amerika Savaşı esnasında bacağını kaybetti. Santa Anna, savaş sırasında Meksika ordusunun başında bulunuyordu. 1847’de, ABD birlikleri Meksika’nın başkenti olan Mexico City’ye doğru ilerlerken, Santa Anna’nın liderliğindeki Meksika kuvvetleri savunma pozisyonunda bulunuyordu. Bu dönemde, Santa Anna’nın proaktif bir şekilde hareket etmeyerek savunma pozisyonunu tercih etmesi, bazı eleştirilere yol açtı.

Savaş sırasında, Santa Anna’nın etrafında bir dizi çatışma yaşandı. Bunlardan biri de Padişahlık Sarayı Muharebesi’ydi. Bu muharebede, Santa Anna’nın komutasındaki Meksika birlikleri, ABD birlikleriyle çatışırken, Santa Anna’nın sol bacağına isabet eden bir kurşunla yaralandı. Yaralanmanın ciddiyeti nedeniyle bacağı ampute edilmek zorunda kaldı. Bu yaralanma, Santa Anna’nın savaştaki etkinliğini azalttı ve Meksika ordusunun savunma çabalarını etkiledi.

Santa Anna’nın bacağını kaybettiği bu savaş, hem onun kişisel yaşamında hem de Meksika-Amerika Savaşı’nın seyrinde önemli bir dönüm noktasıydı. Bu yaralanma, Santa Anna’nın liderlik yeteneklerini sorgulayanlar tarafından eleştirildi ve Meksika’nın savaştaki başarısızlıklarına katkıda bulundu. Bu olay, Santa Anna’nın yaşamı boyunca hatırlanan ve tartışılan bir anı olarak kaldı.
Savaşın bitiminden dört yıl sonra Santa Anna kaybettiği bacağı için cenaze töreni düzenledi. Bu tören tam bir askeri cenaze töreniydi. Törende uzun konuşmalar, şiirler, dualar yapıldı. Santa Anna’nın kesilen bacağı kristal bir vazoya kondu. Ardında önemli bir anıtın altına nakledildi.

Santa Anna bu cenaze törenini ve bacağının kesilmesini Meksika’nın başkanı olabilmek adına kullandı. Ülkesi için bacağını feda ettiğini herkese hatırlatmak ve göstermek için törenlerde protez bacağını çıkarıp havada sallıyordu.
Santa Anna’nın gömülen bacağının mezarda kalması uzun sürmedi. 1844 yılında bazı isyancılar bacağı mezardan çıkardılar. Kopan bacağı bir ipe bağlayıp Mexico City sokaklarında ‘‘Sakatlara Ölüm!’’ nidalarıyla bağırarak sürüklediler.