“Zor Zamanların Kralı” Kekeme Kral VI.George ve Britanya Halkı
Tarihe adının “Kekeme Kral” olarak yazdıran VI.George’un tarihe adını yazdıran hikayenin başı kaos içindeyken taktığı kraliyet tacıydı. Yıl 1936 yılında gösterirken Britanya Kralı VIII. Edward hiç beklenmeyen bir anda Wallis Simpson adında bir Amerikalı kadınla evlenmek istediğini itiraf etti.
Hem halkını hem de ailesini karşısına alan Edward, tacını ve tahtını bırakarak krallığı terk etti. Bu durumda tahtın yeni sahibi beklenmedik şekilde Kral George oldu. Kekeme Kralın tahta çıkışı epey olaylı olmuştu.
Britanya monarşisi bu olaydan büyük etkilendi ve kraliyet ailesinin güvenilirliği halkın gözünde eridi. Kral George kekemeliği ile krallığı boyunca hep mücadele etmişti. Herkes onun toplum karşısında nasıl ayakta kalabileceğini düşünürken o bu dezavantajı avantaja çevirmenin yollarını bulmuştu ve tarihe ilham verici bir hayat hikayesi bıraktı.
2.Dünya Savaşı ve Kekeme Kralın Radyo Yayını
George’un İngiltere kralı olduğu dönemde 2. Dünya Savaşı patlak verdi. O dönemde dahi her zaman için halkını birleştiren ve yücelten bir lider olmaya çalışmıştı. En zor zamanda dahi kişisel problemini bile zayıflık ya da bir engel olarak görmemişti. Bu durum aslında Britanya halkı üzerinde yeniden güven oluşumu için güçlü bağ oluşturma fırsatı sunmuştu.
Şimdi biraz geçmişe bakalım… Kral George 14 Aralık 1895 yılında dünyaya geldi. Ailenin ikinci çocuğuydu. Bu sebeple hiçbiri onun tahtın varisi olacağını düşünememişti. Ta ki abisinin yaptığı o evliliğe kadar…
Kekemeliğin ilk belirtileri aslında çocukluk döneminde kendini göstermişti. Sosyal anksiyete sahip bir çocukluk geçirmişti. Bu durumla mücadele etmekte epey zorlanıyordu ona en prestijli okullarda eğitim verildi.
Kekemeliği onun hayatını zorlaştırıyor olsa da onun karakterini görenler güçlü bir yapıya sahip olduğunu fark edenler inancını yitirmiyordu. Çocukluğundan beri peşini kovalayan talihsizlikler kral olduktan sonra bir avantaja dönüştü.
Dönüm Noktası: “Lionel Logue”
Tahta çıktığında hemen hemen 2. Dünya Savaşı’nın başlamasına yakın bir dönemde konuşma terapisti Lionel Logue ile tanıştı. Hayatının dönüm noktasıydı…
Aldığı terapi sonucunda kendine olan güveni gelen Kral George hitabet yeteneğini de geliştirdi ve ilk kez 2. Dünya Savaşı sırasında radyo kanalına katılarak yayında oldukça kararlı bir tavırla Britanya halkına seslendi, büyük moral verdi.
Onun bu zaafı aslında ona büyük cesaret veriyor ve halkına olan bağlılığını da kuvvetlendiriyordu. Savaş boyunca hiçbir şekilde yerinden ayrılmadı. Ülkesini terk etmedi ve kaybedilmiş güveni yerine getirerek kararlı duruşuyla sadakatini ispatlamış oldu.
Tarihe adını altın harflerle yazdıran Kral George’un 2017 yılında bir filmi yapıldı. Dünya basınında beyaz perdeye The King’s Speech olarak yansıtılan film Türkiye’de Zoraki Kral başlığı ile yayına girdi.
Kekeme Kralın Hayatına Biraz Daha Yakından Bakalım…
VII. George çocukluk döneminden itibaren hiçbir zaman tahta geçeceğini düşünmemişti. Abisinin olayı ardından kendisinin kral olacağını fark ettiğinde dahi kendini hazır hissetmemişti.
Zor bir durumda kalan George’un durumu daha da kötüye gitti. Sosyal anksiyetesinde hem artış yaşandı hem de kekemeliği arttı. Aradan zaman geçtikçe aslında bu görevin ne kadar büyük olduğunu farkına vardı.
Kaygılarından kurtulmanın tek yolunun halkına kendini adamak olduğunun farkına vardı. Bu süreçte onun en büyük destekçisi eşi Elizabeth oldu. Eşinin özgüvenini artırıcı çalışmalara destek olan en yakın kişiydi.
George’un Elizabeth ile olan evliliğinden iki kızı dünyaya geldi. Sağlık sorunları nedeniyle 1952 yılında hayata gözlerini yumduğunda tahta annesinin adını alan kızı Elizabeth çıktı. Kraliçe II. Elizabeth de halk tarafından oldukça sevildi ve takdir edildi. Kral George’un ölümünün ardından halk ona Zor Zamanların Kralı unvanını taktı ve onun anısına 1955 yılında St.George’s Şapeli’nde anıt inşa edildi.
