Türk ve dünya tarihinde yılbaşı günleri farklı kültürel özelliklerden kaynaklı olarak zenginleştirilmiş geleneklerle geçirilmektedir. İlk kez duyulduğunda kulağa oldukça ilginç gelen bu gelenekler aslında o dönemde yaşayan halkın kültürünü yansıtır.
Eski Türk geleneklerine doğru geçmişe döndüğümüzde Orta Asya türklerinde yılbaşı geleneği sembolik bir kutlama ile gerçekleştirilirdi. Nardugan adı verilen bu Eski Türk geleneği her yıl 22 Aralık tarihi itibarıyla bayram olarak kutlanırdı.
Nar ve Dugan güneş ve doğum kelimelerinin birleşiminden meydana gelen bu kelime Orta Asya Türklerine göre oldukça önemli bir geceyi sembolize ediyordu. Bu gece özel olarak kutlamalar yapılıyor. Güneşin karanlığa her zaman galip geleceğine inanılıyor.
Başlıklar
Osmanlı Tarihinde Yılbaşı Kutlaması
En içten dilekler dilenerek ağaçlar süsleniyordu. Tarihi biraz daha ileriye sardığımızda Osmanlı döneminde yılbaşı kutlanır mı? sorusuna kaynaklar üzerinden ışık tutulabilir. Osmanlılarda yılbaşı hicri takvime göre kutlanıyordu. Batı tarzı kutlamalar ilk kez 19. yüzyılda yer etmiştir.
Tanzimat Döneminde ise daha fazla yaygınlaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile birlikte miladi takvimine geçiş yapılmış ve o tarihten itibaren 1 Ocak yılbaşı kutlama günü olarak seçilmiştir. Özel olarak davet sofraları düzenlenip, piyango bileti satın alma gibi gelenekler yerine getirilmeye devam etmektedir.
Dünyada Yılbaşı Kutlama Ritüelleri: Fransa, Japonya, İspanya…
Dünya tarihindeki yılbaşı geleneklerine baktığımızda daha farklı ayrıntılar öne çıkıyor. Geçmişten günümüze doğru yaşatılmaya devam edilen bu gelenekler aslında o toplumun kültürünü örf ve adetini anlamayı sağlayacak ipuçları da sunuyor.
İspanya’da yılın son 12 saniyesi oldukça kıymetli görülüyordu. Üzüm yeme geleneğini hiçbir zaman bırakmayan İspanyollar çan sesi ile birlikte üzüm yiyerek yeni yıla girmektedir. 1909 yılında başlayan bu gelenek zamanla üzümden elde edilen verimin azalmasına da sebep olmuştur.
İspanya’dan dışarı çıktığımızda Fransızların ilginç gelenekleriyle karşılaşıyoruz. Fransızlar yılbaşına tabak kırarak giriş yapıyor. Kırık tabakların Fransızlara göre bolluk bereket ve dostluğu simgelediği biliniyor. Orta Asya’ya Japonya’ya doğru uzandığımızda yılbaşı gecesinin tapınaklarda büyük bir coşkuyla kutlandığı biliniyor. Gece saatlerinde 108 kez çan çalınarak tapınaklarda seramoni yapılıyor ve bu şekilde insanların yeni yıla saf ve temiz duygularla girdiğine inanılıyor.
Ekvador bölgesinde insanlar geride bırakılan her yılın kötü anıları temsil ettiğine inanılıyor. Tüm kötü anıları arkada bırakabilmek için o geceye özel korkuluklar yapılıyor ve tüm gece boyunca bu korkuluklar tek tek yıkılıyor.
Yılbaşı Sembolü: Nar Geleneği
Yunanistan’da insanlar yılbaşı gecesinde nar patlatıyor. Evlerin önünde gerçekleşen bu eylem sayesinde tüm bir yıl boyunca bolluk ve bereketin evlerde eksilmeyeceğine inanılıyor. İskoçya’da yılbaşı gelenekleri ise oldukça farklı kaynaklara baktığımızda yılbaşı gecesi için İskoçlar Hogmanay ifadesini kullanıyor.
İskoçlarda yeni yıl kutlamaları yapılırken eve giren ilk misafirin iyi şans getirdiğine inanılıyor. Bolluk ve bereketin kapıdan giren o ilk kişi ile eve taşındığına inanılıyor. Kapıda beliren bu kişi özel bir kostüm giyiyor. Koyu renkli kostümü içerisinde elinde hediyelerle ev halkını karşılıyor.
Yılbaşı gecesi her millet için farklı bir sembol ifade ediyor. Genellikle bolluk ve bereketle yeni bir yıla girmek istendiği için Filipinler bu uygulamayı doğrudan yaşatıyor. Yılbaşı gecesi Filipinler yuvarlak şekle sahip olan 12 adet meyveyi yiyerek yeni yıla giriyor. Bu sayede bolluğun, bereketin ve zenginliğin o ev içerisinde yayıldığına inanılıyor.