Aniden Sessizleşen Halk Efsanesi – Mohenjo-Daro’nun Kayıp Hikayesi
En ilginç halk efsaneleri arasında yerini alan Mohenjo-Daron’un kayıp hikayesi filmlere dahi konu olmuştur. Olay milattan önce 2500 ile 1900’lü yılları arasında geçiyor. Pakistan’ın Sindh bölgesinde bulunan Mohenjo-Daro şehri Hint Yarımadası’nda İndus Vadisi uygarlığının önemli şehir merkezlerinden biri olarak kabul edilmişti.
Tarihin tozlu sayfalarına sessiz şekilde gömülüşü ve zamanla kayboluşu tarihçiler ve dönemin bilim insanları ile bugünün arkeologları tarafından da uzun süre araştırılmıştı. O döneme dair kalıntılar bazı ipuçlarına götürse de net olarak kayıp şehri hikayesi bilinememektedir.
Bazı araştırmalara göre o dönemde yoğun şekilde atmosferik basınçtan kaynaklı olarak oluşan büyük bir sel ya da depremin etkisiyle yerin dibine gömülmesinde tektonik hareketliliğin buna sebep olduğu ifade ediliyor. Bazı kaynaklarda ise o dönemde yaşanan büyük bir iklim değişikliğinin etkisiyle tarım ve sulamada büyük bir problem yaşandığı kuraklığın da etkisiyle birlikte su kaynağının tükendiği ve halkın bölgeyi terk ettiği söyleniyor.
Büyük bir göç ve bu göçün ardından meydana gelen çöküş bölgenin tamamen sulara gömülmesine sebep olabildiği yönünde farklı fikirlerde yer alıyor. Ayrıca tarihi kaynaklarda o dönemlerde Mohenjo-Daro büyük bir iç savaş ile pençeleşiyordu.
Düşman istilalarının yoğun şekilde görüldüğü o dönemde savaştan kaynaklı olarak büyük bir topluluğun izlerinin silinmiş olabileceği de ihtimaller arasında düşünülüyor. Her ne olursa olsun bu şehrin aniden çöküp yıkılması ve halkın sessiz şekilde ortadan kaybolmasının arka planındaki gizem çözülememiştir.
Şehrin Zengin Altyapısı Göz Kamaştırıyor!
Zamanla farklı arkeolojik kazılar yapılmış olmasına ve ufak tefek ipuçları elde edilmiş olmasına rağmen Mohenjo-Daro‘nun kayboluşu ile ilgili kesin bir sonuca hiçbir zaman varılamamıştı. Tarihte sessiz ve derin çöküş olarak tozlu yapraklarda kayıt altına alınan bu olaydan daha çok şehrin mimari yapısı da hayret uyandırıyor.
Kalıntılara bakıldığında aslında oldukça gelişmiş bir planlama ile tasarlanmış bir şehir olduğu fark ediliyor. Kanalizasyon sistemlerinden su tesisatlarına kadar aslında o döneme göre ileri teknoloji bir sisteme sahiplermiş. Arkeolojik kazılarda ortaya çıkan şehir planlaması görenleri de şaşırtıyor.
Oldukça geniş caddeler, yer yer dar sokaklar ve kusursuz bir kanalizasyon sistemi ile karşılaşılıyor. O döneme göre oldukça kaliteli ve üst düzey bir şehir planlaması olduğu söyleniyor. Şehrin en büyük ve en geniş yapısı büyük hamam olarak adlandırılan genellikle ritüellerin gerçekleştiği bir bölgeydi.
Merkezi bir noktada yer alıyor oluşu hem sosyal hayat hem de dini hayatın bir araya getirildiği sentez nokta olarak görülmüştü. O dönemde evler çoğunlukla tuğladan yapılmış ve çok katlı bir sisteme sahipti. Yapılan incelemelerde kamu binaları olduğu da dikkat çekmişti. Evlerin çoğunda iç avlu, banyo ve kusursuz bir kanalizasyon sistemi bulunuyordu. Bu da aslında şehir halkının böyle bir felaket yaşamadan önce yüksek kalitede bir hayat yaşadığını ortaya koyuyordu.
Her ne kadar şehrin ortadan sessiz şekilde kaybolması ve tarihin sayfalarına gömülmesi bir gizemken o döneme dair kültürel ve bazı ticari detaylar da açığa çıkmaya devam ediyor. İndus Vadisi uygarlığının yerleştiği Mohenjo-Daro’da kendilerine özgü bir yazı sistemi kullanılmıştı.
Ticaretin Merkezi Bir Şehir “Mohenjo-Daro”
Özel bir mühür, ticaret hayatında kullanılan ve idari işlerde de işe yarayan bir yazı sistemi günümüzde hala çözülememiştir. Dini açıdan bakıldığında kalıntılar o dönemde uygarlığın kendi içinde bir dini inanışa sahip olduğunu ve bu inanış gereğince ritüellerine bağlı olarak bazı heykelcikler oluşturduğu da fark edilmişti.
Tanrıça figürlü heykeller, hayvan figürleri veya dini sembollerinde varlığı gözlemlenmiştir. Şehir halkının üst düzey bir yaşam sürüyor oluşu ticari hayatta da aktif olmalarının sağlıyor. O dönemde önemli bir ticaret merkezi olarak görülen Mohenjo-Daro şehrine Mezopotamya‘dan, İran’dan ve daha uzak bölgelerden de ticaret için gelenler vardı. Yapılan kazılarda deniz kabuklarına, metal yapılara ve ticaret için kullanılan farklı önemli taşlara da rastlanmıştır.
En ilginç halk efsaneleri – Mohenjo-Daro’nun Kayıp Hikayesi
ÖNCEKİ KONU
SONRAKİ KONU
tarihigercekler
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM